26 Kasım 2011 Cumartesi

YAŞAMA SEVİNCİ ...



Minik elleriyle annesinin ellerini sıkıca tutarak hızlı adımlarla o sevmediği yokuştan dikkatli bir şekilde inerek kapıyı itip içeri girdiler..küçük tatlı kızın yüzünde gizli bir korku ve endişe hakimdi..sabahları erkenden uyanmaktan zaten hiç hoşlanmayan küçük zeynep,buz gibi bir havada yine annesiyle birlikte hastane yollarına düşmekten bıkmıştı artık...bu durum onu zamanla gidemediği için  okulundan da soğutmuştu...yürürken nefesi daralıyordu ama bu o durumla yaşamaya alışmıştı bazen içinden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyordu sürekli hasta olduğu için hasta doğduğu için...hastane koridorlarında yine o malum kokuyu hissederek, annesiyle hemşirenin doktorun odasına çağırmalarını beklemekteydi..hafif uykulu bir halde etrafı seyrederken beklenen an geldi ve içeri girdiler...odada 2 uzman doktor ve 1 hemşire vardı zeynep onları iyi tanıyordu ..onlarda zeynebi...doktorlardan biri şaşkınlığını gizleyemeyerek zeynebe döndü ve ''bu bi mucize'' dedi ...''sen çok zor bişeyi sonunda başardın canım'' dedi ve zeynebin saçını okşadı zeynep te şaşırdı ve utangaç bir gülümsemeyle annesinin gözlerine baktı merakla...doktor ise elindeki tahlil ve raporlara bir daha göz atıyor du çünkü zeynep ölümcül tehlikesi olan bir Akciğer Hastalığıyla yaşamaya çalışıyordu...daha altı aylıkken anne kucağına doyamadan yoğun bakım ve hastane odalarında yaşam savaşı verip hayata sımsıkı tutunmaya çalışıyordu...serum ve iğne vurulmaktan küçücük kolları mosmor izler içindeydi ...oyuncak ve arkadaş nedir orda anlamıştı...


7 yıl boyunca hayatı bu şekilde devam etti ...gülmeyi çok seviyordu bir tabiki  annesini...annesi ise kızının bu durumu yüzünden pek perişan haldeydi ama oda zeynep gibi hiç pes etmedi tedavi süresi boyunca şifa niyetine denemediği ilaç kalmadı...sabah namazlarında yanakları ağlamaktan yana yana allaha yalvarırdı hep ...o biricik kızıydı canıydı..zeynep ise hiç koyvermedi kendini yaşama sevinci o kadar doluydu ki için de... doktorlarının onun iyileşmesinin nedenlerinden birinin de bu olduğunu anlamışlardı...ama artık o güzel haberi almışlardı hastaneden artık hastalığı ölümcül değildi ...atlatmıştı zeynep... sevinçten o kara gözlerinden 2 damla yaş süzüldü ...o kadar utangaç ve sessiz di ki yanakları al al olmuştu hemen...annesiyle odadan çıkarken duydukları sözler hala onları şaşkınlıklarından kurtaramamıştı...onlar çok zor bir hastalığın pençesin en tehlikeli halinden kurtulmayı başarmışlardı zeynep hala hıçkırıklarını gizleyemiyordu... annesine sarıldı ve kokusunu içine çekti ... o nefret ettiği hastane kokusunu duymuyordu bile giderken...o zorla çıktığı bayırı nefes nefese kalsa bile artık bir müddet görmeyeceği için hiç umursamadı...şimdi annesinden tek bir isteği vardı sadece içi mayonez ve ketçapla dolu nefis  bir hamburgerdi...:)